Tenkis Davası

Tenkis Davası Nedir?

Muris (mirası bırakan kişiye verilen hukuki isim) sağlığında mirasçılarından bir kısmına daha fazla diğer bir kısmına hiç ya da daha az miras bırakmak amacıyla bazı hukuki işlemlerde bulunabilir.

Mirasbırakanın:

      • vasiyetname ile malların erkek evlatlarına bırakıldığını ya da
      • kendi adına olan gayrimenkulü tapuda satmış gibi gösterdiklerini,
      • veyahut 3. kişiden doğrudan gayrimenkulün, aracın satın alınarak mirasçılardan birinin adına kaydettirildiğini

ülkemizde çok sıklıkla görmekteyiz.

Bu işlemlerin her biri için ayrı ayrı yapılabilecekler, açılabilecek davalar bulunmaktadır. Tenkis davası bu kanuni yollardan biridir.

Tenkis davası mirasbırakan tarafından yapılan ölüme bağlı tasarruflar veya sağlararası karşılıksız kazandırmalar sonucunda saklı payı ihlal edilen mirasçının saklı payının ihlal edilen kısmının iadesi maksadıyla açılan davaya denir.

Tenkis davasının açılabilmesi için söz konusu kazandırmaların hukuken geçerli olması gerekmektedir. Hukuken geçerli olmayan kazandırmaların söz konusu olduğu durumlarda bu kazandırmaların butlanı veya iptali üzerinde durulmalıdır.

Tenkis davası açıldıktan sonra tenkisin nasıl yapılacağı kanunda belirtilmiştir.

Murisin, mirasçıların saklı paylarına birden fazla kazandırmayla tecavüzde bulunduğu durumlarda, bu kazandırmalardan bazılarının tamamen ortadan kalkması mümkündür. Türk Medeni Kanunu’nun 570. maddesinde bu durum açıkça belirtilmiştir. 

Madde 570 – “Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan; bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır”

Saklı Pay Nedir?

Saklı pay, belirli mirasçılara özgü olan ve istisnalar dışında murisin iradesiyle yok edilemeyen bir haktır. Murisin tereke üzerinde yapabileceği tasarrufların sınırını saklı paylar oluşturmaktadır. Muris, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarruflarda bulunabilir. Eğer ortada herhangi bir saklı paylı mirasçı bulunmuyorsa muris, mirasının tamamında tasarrufta bulunabilir.

Saklı Paylı Mirasçılar ve Pay Oranları

Saklı pay sahibi olabilecek kişiler mirasçı olan altsoy, ana, baba ve eşten ibarettir. Saklı pay oranları şu şekildedir:

      • Altsoy için yasal miras payının yarısı,
      • Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
      • Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı, diğer hallerde yasal miras payının dörtte üçü.

Tenkis Davasının Hukuki Niteliği

Tenkis davası, yenilik doğuran bir davadır. Yenilik doğuran dava, yeni bir hukukî durumun yaratılmasını, mevcut hukukî durumun içeriğinin değiştirilmesini ya da ortadan kaldırılmasını kapsayan bir dava çeşididir. Bu sebeple tenkis davası üzerine verilecek karar, mirasçıların saklı payını ihlale uğratan kazandırmaların kanuni sınıra indirilmesi sonucunu doğurur. Bu sonuç, mevcut hukuki durumun içeriğinin değiştirilmesi  durumunu yaratacaktır. 

Davacının, lehdarın elinde bulunan malları iadeye zorlayabilmesi için eda davası da açması gerekecektir. Tasarrufa konu malın lehdarın eline geçmiş olması halinde tenkis davasıyla birlikte ya da ayrı olarak eda davası açılabilir. 

Tenkis Davasının Şartları Nelerdir?

Tenkis davasının koşulları genel olarak Türk Medeni Kanunu’nun 560. maddesinde belirtilmiştir.

Madde 560 – Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. 

Buna göre, tenkis davasının açılabilmesi için;

      • Mirasbırakanın tasarruf oranını aşmış olması,
      • Saklı payın ihlal edilmiş olması,

gerekmektedir.

Tenkis Davasında Süreler

Tenkis davasının açılma süreleri Türk Medeni Kanunu’nun 571. maddesinde düzenlenmiştir.

Madde 571 – Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer.

Tenkis Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Türk Medeni Kanunu’nun 576. Maddesine göre miras, malvarlığının tamamı için mirasbırakanın yerleşim yeri mahkemesinde açılır. Tenkis davasında görevli mahkeme de bu yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Tenkis Davası ile İlgili Yargıtay Kararları

1- Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer ” şeklinde olduğu, öğrenme tarihinin murisin ölüm tarihi olabileceği gibi, somut olayın özelliğine göre murisin ölüm tarihinden sonraki bir tarihin de olabileceği, bir başka ifadeyle murisin ölüm tarihinden sonra da davacıların saklı paylarının zedelendiğini öğrenmelerinin mümkün olduğu kuşkusuzdur. Bu durumda, hak düşürücü sürenin hesabında davacının öğrenme tarihi olarak ileri sürdüğü tarihin esas alınması gerekir. Davalı tarafın bu tarihten daha önceki bir tarihte davacının saklı payının zedelendiğini öğrendiğini iddia etmesi durumunda bu iddiasını ispat zorunluluğunda olduğu da kuşkusuzdur. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/2189 E. 2021/2676 K. 28.04.2021 T.

2- Bilindiği üzere, tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlararası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mal varlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tespit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir (TMK m.564). Mirasbırakanın TMK’nin 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/724 E. 2020/2446 K. 10.06.2020 T.