8. Hukuk Dairesi 2015/13840 E. , 2015/18067 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 09/12/2013
NUMARASI : 2011/1100-2013/933
N.. Ç.. ile Y.. Ç.. aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair Karşıyaka 2. Aile Mahkemesi’nden verilen 09.12.2013 gün ve 1100/933 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, tarafların evlilik birliği içinde edindikleri .. plakalı araç ile, davalı emekli olduktan sonra OYAK sisteminde biriken parada olan katılma alacağının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, aracın alınması için temin edilen paranın ve OYAK‘ta bulunan paranın kişisel malı olduğu gerekçesiyle açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, aracın ve OYAK emekli maaş sisteminde biriken paranın edinilmiş mal olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, 28.797,00 TL katılma alacağının karar taraihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m.229) ve denkleştirmeden (TMK m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı Yasa’dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değerleri esas alınır(TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK m. 222).
Somut olaya gelince; eşler, 19.07.1987 tarihinde evlenmiş, 18.01.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 09.05.2005 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. OYAK emeklilik maaş sistemindeki para davalının 21.04.2005 tarihinde emekli olması üzerine ödenen emekli ikramiyesinin 1/4’ünün sisteme aktarılması ile biriken paradır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179).
1-Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının aşağıdaki 2. bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Davalının OYAK‘ la ilgili temyiz itirazlarına gelince,
Davalının 21.04.2005 tarihinde emekliye ayrılarak aldığı emekli ikramiyesinin 1/4’ü olan 9.255,41 TL’yi OYAK emekli maaş sistemine tevdii ederek üç ayda bir emekli maaşı almayı amaçladığı, davacının davalının emekli olduğu 2005 yılından sonraki döneme ilişkin OYAK emeklilik sistemindeki parasına yönelik katılma alacağı talebinde bulunduğu; bu paranın davalının talebiyle ömür boyunca irat bağlanması için emekli olduğu tarihte emekli ikramiyesinden ayırdığı 1/4 miktara karşılık geldiği için bu miktarın tamamı TMK’nun 228/2. maddesi uyarınca davalının kişisel malı olarak hesaba katılmalıdır. Geriye tasfiye tarihinde katılma alacağı mal ve değer kalmadığı için bu talep yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, farklı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; davalının 2. bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise, 1. bentteki gösterilen sebeple REDDİNE, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 491,80 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 12.10.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARAR
İlamın (2) numaralı bendindeki bozma sonucuna katılmakla birlikte, bozma kapsamına katılmıyorum. Tasfiye tarihindeki (boşanma dava tarihi) OYAK’tan alınan toplu ödemenin 9.255,41 TL olduğunun anlaşılmasına göre; TMK 228/2. Maddesindeki hesaplama yöntemi uyarınca toptan ödemenin 9.255,41 TL kabul edilmesi suretiyle, yaptırılacak hesaplamada; bulunacak peşin sermaye miktarının davalının kişisel malı, kalanın yarısının ise davacının katılma alacağı olacağı benimsenerek, gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiğini düşünüyorum. 12.10.2015