Madde 186: Konutun seçimi, birliğin yönetimi ve giderlere katılma

II. Konutun seçimi, birliğin yönetimi ve giderlere katılma

Madde 186 – (1) Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler.

(2) Birliği eşler beraberce yönetirler.

(3) Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.

İlgili Yargıtay Kararları

1-) Boşanma veya ayrılık davası açıldığında hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan geçici önlemleri (eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunması) kendiliğinden almak zorundadır.

Y. 2. H.D. T: 09.11.2015, E: 2015/6766, K: 2015/20565

“…Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re’sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.”

2-) Tüp bebek tedavisinde harcanan giderler, evlilik birliğinin giderleri kapsamında olup bu hususta harcanan giderlerin karşı taraftan istenmesi talebi kabul edilemez.

Y. 2. H.D. T: 01.10.2015, E: 2015/15368, K: 2015/17168

“Davalı, karşı boşanma davasına ilişkin dilekçesinde, evlilik birliği içinde tüp bebek tedavisi için bankadan kredi kullandığını ileri sürerek, katlandığı tedavi giderlerine karşılık davacı (karşı davalı) dan tazminat talebinde bulunmuştur. Taraflar, evlilik birliğinde bu yolla çocuk sahibi olmaya birlikte karar vermişlerdir. Bu tedavinin gerektirdiği giderler, “evlilik birliğinin giderleri” kapsamında (TMK.m.186/3) dır. Eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlığıyla katılırlar ve bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamakla yükümlüdürler (TMK.m.185/2). Bu çerçevede yapılan giderleri, evlilik birliği taraflardan birinin kusuruna bağlı olarak sona ermiş olsa bile eşler birbirinden talep edemezler. Çünkü “birliğin giderlerine katılma” yükümlülüğü, yasadan kaynaklanır. Yasal bir yükümlülüğün gerektirdiği giderlere eşler aile birliğinin gereği olarak katlanmak zorundadırlar. Tüp bebek yoluyla çocuk sahibi olma yönünde eşlerin birlikte aldıkları karar, aralarında borç doğurucu bir hukuki işlem olarak da görülemez. Bu bakımdan katlanılan bu giderlerin talep edilmesi olanağı bulunmamaktadır.”

3-) Bağımsız konut temin etmeyerek davacı kadının anne ve babası ile birlikte yaşadıkları eve dönmesini bekleyen davalı erkek kusurludur.

Y. 2. H.D. T: 16.05.2022, E: 2022/2581, K: 2022/4420

“Davacı kadın tarafından TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, karar davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir.

İlk derece mahkemesince her ne kadar davacı kadının bu davadan önce açtığı boşanma davasında, eşi ile aralarındaki sorunları çözmüş olduğunu, yeniden bir araya geleceklerini beyan edip davasından vazgeçtiğini, vazgeçme ile davalı erkeğin kusurlarını affettiği, affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olayların taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği, davacı kadının dava dilekçesinde de o davadaki aynı vakıalara dayandığı, yeni bir vakıanın ileri sürülmediği, bu nedenle davasının reddine karar verildiği belirtilmiş ise de, davacı kadın dava dilekçesinde, davalı erkeğe güvenerek davasından vazgeçtiğini, geçen zamanda davalı erkeğin bağımsız konut temin etmediğini ve ailesi ile yaşayacağını söylemesi nedeni ile boşanmak istediğini bildirmiştir. Dosyadaki tanık beyanlarına göre, tarafların evlendikten sonra davalı erkeğin annesi ve babası ile yaşadıkları sabit olup davalı erkek evlilik boyunca bağımsız bir konut temin etmemiştir. Davalı erkeğin cevap dilekçesindeki tarafların beraber yaşayabileceği bir ev yapmaya hazır olduğuna ilişkin beyanı da, davacı kadının ilk açtığı davadan sonra bağımsız bir konut temin etmediği yönündeki davacının iddiasını desteklemektedir. TMK`nun 186/1 maddesine göre eşler oturacakları konutu birlikte seçerler. Bu durumda bağımsız konut temin etmeyerek davacı kadının anne ve babası ile birlikte yaşadıkları eve dönmesini bekleyen davalı erkek kusurludur.”

4-) Hasta ve yaşlı annesi ile aynı binada oturan ve bu sebeple eşinin tek yönlü kararı ile taşınmak istemeyen eşe, bu davranışı kusur olarak yüklenemez.

Y. 2. H.D. T: 21.09.2017, E: 2016/4457, K: 2017/9872

…2-Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası, davacı-karşı davalı erkeğin oturmuş oldukları binadan taşınmak istediği buna karşılık davalı-karşı davacı kadının, yaşlı ve hasta annesinin aynı binada oturması nedeniyle mahalle ve binadan ayrılmak istemediği, bu nedenle taraflar arasında tartışmaların olduğu, tarafların birbirlerine karşılıklı olarak saygı ve sevgilerinin kalmadığı gerekçesi ile kabul edilmiştir. Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler (TMK m. 186/1). Hasta ve yaşlı annesi ile aynı binada oturan ve bu sebeple eşinin tek yönlü kararı ile taşınmak istemeyen davalı-karşı davacı kadına bu davranışı, kusur olarak yüklenemez. Davalı-karşı davacı kadına başka bir eve çıkmak için baskı yapan, evliliğin devamı için şartlar koyan, balık tutmaya gittiğini söyleyip 2-3 gün eve gelmeyen, eve yeterince harcama yapmayıp birlik görevlerini ihmal eden davacı-karşı davalı erkek boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurludur. Bu sebeple davacı-karşı davalı erkeğin davasının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3- Yukarıda ikinci bentte belirtildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkek tam kusurludur. Kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesi koşulları oluşmuştur. Bu husus gözetilmeden davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebinin reddi doğru olmamıştır.”

5-) Evlilik birliğinin giderlerine katılmada ölçü, eşlerin ekonomik güçleridir.

Y. 2. H.D. 11.05.2017, E: 2016/17972, K: 2017/7121

“Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Bu husus TMK’nın 186. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiş olup; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılacakları hükme bağlanmıştır. Birliğin giderlerine katılmada ölçü ise eşlerin ekonomik güçleridir. Davacı eşin belirli bir gelirinin olması hatta gelirinin davalı eşin gelirinden fazla olması, davalı eşi nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz. Davacı eşin gelirinin bulunması sadece hükmedilecek nafakanın miktarının tayininde göz önünde bulundurulur.”

 

Yayınlayan

AVUKAT YASİN GİRGİN

Avukat Yasin GİRGİN, 1977 Ankara doğumludur. 1999 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiş ve sonrasında 2 yıl boyunca Özel Hukuk Master programına devam etmiştir.2004-5 yılları arasında yaptığı hakimlik dönemi dışında 13 Kasım 2000'den bu yana serbest avukatlık faaliyetini icra etmektedir.2 kitabı ve çok sayıda makalesi bulunan GİRGİN'in 120 köşe yazısı Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanmıştır. GİRGİN, halen superhaber.com'da okur sorularını cevapladığı köşe yazılarını kaleme almaktadır. 0533 483 9313 numaralı telefonumuzdan bize ulaşabilirsiniz.